Bütçeye Uygun Tayvan Lezzetleri ve Kültür Turu: 6 Gün Boyunca Tayvan'da Taipei'de Hem Cebinizi Hem Damaklarınızı Şımartın
Temiz, düzenli, ulaşımı rahat, yemekleri güzel, insanları sempatik gezmesi en kolay ülkelerden biri.
Uzakdoğu'nun en ucuz ülkelerinden olmasa da, bazı harcamalara dikkat ederek seyahatinizi uygun maliyetli hale getirebilirsiniz.
Ülkede yok yok. Tarih, kültür, doğa, deniz, macera, yemek.
Hiç program yapmadan bugün nereye giderim diye güne uyansanız bile mutlaka çok keyif alacağınız bir sürü yer gezebilirsiniz.
Uzakdoğu'nun en ucuz ülkelerinden olmasa da, bazı harcamalara dikkat ederek seyahatinizi uygun maliyetli hale getirebilirsiniz.
Ülkede yok yok. Tarih, kültür, doğa, deniz, macera, yemek.
Hiç program yapmadan bugün nereye giderim diye güne uyansanız bile mutlaka çok keyif alacağınız bir sürü yer gezebilirsiniz.
|
Taipei'deki en güzel deneyimler:
Taipei Dışındaki en güzel deneyimler:
|
|
TAIWAN'DA 6 GÜN
Covid kısıtlamaları kalkar kalkmaz çok özlediğimiz Çin kültürüne kavuşmak üzere Taiwan'a seyahat planı yaptık.
Taipei havalimanına iner inmez görevliler tarafından sıraya sokularak, ücretsiz her gelene dağıtılan kendi kendine yapılan covid testlerinden aldık. Kişibaşı 4 tane antijen testten oluşan bu kutunun yanında bir de açıklamaları okuyacağımız bir QR kodu verdiler. Birileri kontrol edecek mi, gezerken yanımızda test sonucununu mu taşıyacağız gibi paranoyak fikirler ürettikten sonra, aslında herkesin birbirine saygılı olması gereken ideal bir dünya için yaratılmış bir covid önleyici tedbir olduğuna karar verdik.
Daha bagajlarımızı almadan, birimiz döviz bozdurmak, diğerimiz sim kartı almak için sıraya girdik. Taiwan'da döviz bürosu yanlızca havalimanında var, şehirlerde yok. Döviz bozdurmak için bankada uzun süren işlemleri beklemeniz gerekiyor. O yüzden ya havalimanında ya da ATM'den her defasında komisyon ödememek için büyük bir meblağ bozdurmak/çekmek en mantıklısı.
Taipei'de günde kişibaşı 50 eur harcayarak rahatça gezilebilir.
Ulaşım için günde kişibaşı 5 eur hesaplamak gerek.
Yemekleri gece pazarlarındaki tezgahlarda veya bu pazarlardaki ekonomik restoranlarda yerseniz, kahvaltı, öğle yemeği ve atıştırmalar dahil kişibaşı günde ortalama 15-20 eur harcarsınız. Bazen beklemediğiniz şekilde atıştırmalık bir tatlı size çok pahalıya mal olabiliyor, fiyatlara bakmadan sipariş geçmeyin.
Metro istasyonu yakınlarında geceliği 30-40 eur'ya kalacak güzel bir yer bulmak zor değil.
5 günlük sim kartına 300 NT$ ödedik. 7 günlük fiyatı 500 NT$ idi. Jet lag sayesinde sim kart alırken kalacağımız günü yanlış hesapladığımız için son gün internetsiz telefonsuz kalsak da hiç problem olmadı. Zira tüm metro istasyonlarında ücretsiz wi fi var.
Uçakta daha inmeden ve iner inmez havalimanında yapılan tehditkar anonslar, köpek ve kedi mamaları dahil, Taiwan'a yiyecek birşey sokmanın 1 milyon NT$ cezası olduğunu söylüyor. Anonslar üzerimde çok etkili oldu korkup çantamdaki kestane şekerini atmak zorunda kaldım. Aslında sadece taze meyve sebze ve hayvansal gıdaların tamamının girmesi yasakmış.
Saat 17.20'de THY uçağıyla varışımızın ardından 18.41deki MRT express trenine ancak binebildik. Şehre giden 2 tane MRT tren var, biri express diğeri de "commuter train" olarak geçiyor ve her durakta duruyor.
MRT için en alt kata inip ordaki kiosktan, bütün seyahatimiz boyunca kullanacağımız EASY CARD aldık. Bu meşhur akıllı kartı tek kart alıp iki kişi basıp geçme akıllılığını planladık ama olmadı. Zira tren, metro, otobüs her taşıma aracında hem binişten önce hem de inmeden önce basmak gerekiyormuş. Tavsiye aldığımız kiosku kınadıktan ve MRT girişinde ve çıkışında yaklaşık 20 dak. zaman kaybettikten sonra Taipei Ana İstasyona ulaştık. Akıllı kartların depoziti kişibaşı 100 NT$ ve daha sonra kartlar size hatıra kalıyor geri alamıyorsunuz, ama çok zaman kazanmanıza ve tüm ulaşım araçlarına korkmadan binmenize yarıyor.
Taipei havalimanına iner inmez görevliler tarafından sıraya sokularak, ücretsiz her gelene dağıtılan kendi kendine yapılan covid testlerinden aldık. Kişibaşı 4 tane antijen testten oluşan bu kutunun yanında bir de açıklamaları okuyacağımız bir QR kodu verdiler. Birileri kontrol edecek mi, gezerken yanımızda test sonucununu mu taşıyacağız gibi paranoyak fikirler ürettikten sonra, aslında herkesin birbirine saygılı olması gereken ideal bir dünya için yaratılmış bir covid önleyici tedbir olduğuna karar verdik.
Daha bagajlarımızı almadan, birimiz döviz bozdurmak, diğerimiz sim kartı almak için sıraya girdik. Taiwan'da döviz bürosu yanlızca havalimanında var, şehirlerde yok. Döviz bozdurmak için bankada uzun süren işlemleri beklemeniz gerekiyor. O yüzden ya havalimanında ya da ATM'den her defasında komisyon ödememek için büyük bir meblağ bozdurmak/çekmek en mantıklısı.
Taipei'de günde kişibaşı 50 eur harcayarak rahatça gezilebilir.
Ulaşım için günde kişibaşı 5 eur hesaplamak gerek.
Yemekleri gece pazarlarındaki tezgahlarda veya bu pazarlardaki ekonomik restoranlarda yerseniz, kahvaltı, öğle yemeği ve atıştırmalar dahil kişibaşı günde ortalama 15-20 eur harcarsınız. Bazen beklemediğiniz şekilde atıştırmalık bir tatlı size çok pahalıya mal olabiliyor, fiyatlara bakmadan sipariş geçmeyin.
Metro istasyonu yakınlarında geceliği 30-40 eur'ya kalacak güzel bir yer bulmak zor değil.
5 günlük sim kartına 300 NT$ ödedik. 7 günlük fiyatı 500 NT$ idi. Jet lag sayesinde sim kart alırken kalacağımız günü yanlış hesapladığımız için son gün internetsiz telefonsuz kalsak da hiç problem olmadı. Zira tüm metro istasyonlarında ücretsiz wi fi var.
Uçakta daha inmeden ve iner inmez havalimanında yapılan tehditkar anonslar, köpek ve kedi mamaları dahil, Taiwan'a yiyecek birşey sokmanın 1 milyon NT$ cezası olduğunu söylüyor. Anonslar üzerimde çok etkili oldu korkup çantamdaki kestane şekerini atmak zorunda kaldım. Aslında sadece taze meyve sebze ve hayvansal gıdaların tamamının girmesi yasakmış.
Saat 17.20'de THY uçağıyla varışımızın ardından 18.41deki MRT express trenine ancak binebildik. Şehre giden 2 tane MRT tren var, biri express diğeri de "commuter train" olarak geçiyor ve her durakta duruyor.
MRT için en alt kata inip ordaki kiosktan, bütün seyahatimiz boyunca kullanacağımız EASY CARD aldık. Bu meşhur akıllı kartı tek kart alıp iki kişi basıp geçme akıllılığını planladık ama olmadı. Zira tren, metro, otobüs her taşıma aracında hem binişten önce hem de inmeden önce basmak gerekiyormuş. Tavsiye aldığımız kiosku kınadıktan ve MRT girişinde ve çıkışında yaklaşık 20 dak. zaman kaybettikten sonra Taipei Ana İstasyona ulaştık. Akıllı kartların depoziti kişibaşı 100 NT$ ve daha sonra kartlar size hatıra kalıyor geri alamıyorsunuz, ama çok zaman kazanmanıza ve tüm ulaşım araçlarına korkmadan binmenize yarıyor.
Ximending
Otelimizi Taipei'nin en cool mahallesi sayılan Ximending'de Ximen metro durağı yakınlardında aldık. Akşamları geç saate kadar açık restoran caffe ve dükkanlarla, gençlerle dolu neşeli bir mahalle seçtiğimiz için kendimizle gurur duyduk. Otelimize checkin yapar yapmaz hemen çıktık ve önce müziğin geldiği tarafa doğru yürüdük. LGBT tarafıymış maa çok güzel barlar ve kalabalık gördük. Daha sonra Ximending'e geri dönerek yememiz gerekenler listemizdeki yemekleri bulmaya koyulduk. İlk karşımıza çıkan tavuk kızartması oldu. Normalde hiç tavuk yemediğim halde listede yer aldığı için mutlaka denemem gerekiyordu. Koca bir şinitzel parçası gibi görünen bu banal tavuk yemeği herdaim favorim oldu. Baharatlı patates cipsinden yapılmış unda kızartılmış gibi fantastik bir tadı olan bu tavuk kızartması Taiwan'a hasmış. Daha sonra farklı yerlerde denesek de, en iyisi sadece ayak üstü kızartmış tavuk yapıp satan zincir Monga! Listemizdeki istiridyeli Noodle ve istiridyeli omleti de sadece bu yemekleri yapan küçük bir lokantada birer eur vererek yedik, ikisi de harikaydı. Taiwanlılar gerçekten de yumurtaya bayılıyorlar. Daha sonra kış kavunu diye değişik bir sebzenin suyunu satan teyzeden kocaman ve buz gibi içiceğimizle akşamı tamamladık.
Jiufen
1. Gün
İlk güne yöresel bir kahvaltıyla başlamak için Taipei'de birçok şubesi olan YONG HE SOY MILK KING'in Ximending'deki dükkanına gittik. Pancake dedikleri değişik yumurtalı krepler ve soya ve prinç sütü içeceklerimizi aldık. Kahvaltı çok güzeldi ama bir önceki gece yediklerimizden daha pahalı tutunca, yarınki kahvaltı için daha da yöresel bir kavhaltı gibi görünen Çinli teyzenin yan taraftaki dükkanına gitmeye karar verdik.
Soya ve prinç sütlerimizi yudumlarken, Taipei'in içini nasılsa gezeriz, hava yağmurlu değilken meşhur Jiufen'i görelim diye heyecanla hemen ilk günümüzde Taipei dışına çıkalım dedik.
Jiufen 1893 'te yakınlarında altın bulunmasına kadar, yanlızca 9 hanenin yer aldığı küçücük bir köymüş ve ismi yokmuş. Her teslimattan dokuz porsiyon istedikleri için, adı dokuz porsiyon diye kalmış. Altın yataklarının bulunması ve Jiufen'in büyümesi Japon yönetimi işgali zamanında olduğundan, Jiufen Japonya'ya benziyor. 1970'lerde altın madenleri kapandıktan sonra 1989'a kadar yoksulluğa terkediliyor ta ki bir filmde ünlenene kadar.
Otobüsten Jiufen Old Street tabelasını görünce indik ve kendimizi hediyelik eşya ve yiyecek satan kırmızı fenerli dar sokaklarda bulduk. Hedefimiz mutlaka gitmemiz gereken meşhur Amei Tea House'de manzara karşısında çay seremonisi izlemek ve içmek. Uzun ve yavaş hareketlerle sıkıcı bir seremoni beklerken, turistlere alışmış garsonun hızlı hareketlerini ve teknik açıklamalarını dinledik ve kendi seremonimizi kendimiz yapmayı öğrendik (!). Yaseminli yesil çayların yanında ufacık porsiyonlarla verilen tatlılar, biraz aç olduğumuz için bize daha da küçük geldi. Küçücük çaydanlıklara ufak ufak koyulan kırı ve sıkıştırılmış her çay porsiyonun üzerine en fazla 5 kez su koyarak, likör bardağı büyüklüğündeki çay bardaklarımızdan kendi kendimize seremoni yapmaya çalıştık. Her defasında birkaç adımı unuttuğumuz için biz çok eğlendik ve güldük ama bir yerlerde bir Japonun bu sahneler yüzünden harakiri yapmış ihtimalini de düşündük.
Jiufen'in sokaklarını ve kalabalığı takip ederek bilmeden gitseniz de heryeri görebilirsiniz. Amei Çay Evinin bulunduğu merdivenleri aşağı takip ederseniz solda eski sinema salonunu göreceksiniz.
İlk güne yöresel bir kahvaltıyla başlamak için Taipei'de birçok şubesi olan YONG HE SOY MILK KING'in Ximending'deki dükkanına gittik. Pancake dedikleri değişik yumurtalı krepler ve soya ve prinç sütü içeceklerimizi aldık. Kahvaltı çok güzeldi ama bir önceki gece yediklerimizden daha pahalı tutunca, yarınki kahvaltı için daha da yöresel bir kavhaltı gibi görünen Çinli teyzenin yan taraftaki dükkanına gitmeye karar verdik.
Soya ve prinç sütlerimizi yudumlarken, Taipei'in içini nasılsa gezeriz, hava yağmurlu değilken meşhur Jiufen'i görelim diye heyecanla hemen ilk günümüzde Taipei dışına çıkalım dedik.
Jiufen 1893 'te yakınlarında altın bulunmasına kadar, yanlızca 9 hanenin yer aldığı küçücük bir köymüş ve ismi yokmuş. Her teslimattan dokuz porsiyon istedikleri için, adı dokuz porsiyon diye kalmış. Altın yataklarının bulunması ve Jiufen'in büyümesi Japon yönetimi işgali zamanında olduğundan, Jiufen Japonya'ya benziyor. 1970'lerde altın madenleri kapandıktan sonra 1989'a kadar yoksulluğa terkediliyor ta ki bir filmde ünlenene kadar.
Otobüsten Jiufen Old Street tabelasını görünce indik ve kendimizi hediyelik eşya ve yiyecek satan kırmızı fenerli dar sokaklarda bulduk. Hedefimiz mutlaka gitmemiz gereken meşhur Amei Tea House'de manzara karşısında çay seremonisi izlemek ve içmek. Uzun ve yavaş hareketlerle sıkıcı bir seremoni beklerken, turistlere alışmış garsonun hızlı hareketlerini ve teknik açıklamalarını dinledik ve kendi seremonimizi kendimiz yapmayı öğrendik (!). Yaseminli yesil çayların yanında ufacık porsiyonlarla verilen tatlılar, biraz aç olduğumuz için bize daha da küçük geldi. Küçücük çaydanlıklara ufak ufak koyulan kırı ve sıkıştırılmış her çay porsiyonun üzerine en fazla 5 kez su koyarak, likör bardağı büyüklüğündeki çay bardaklarımızdan kendi kendimize seremoni yapmaya çalıştık. Her defasında birkaç adımı unuttuğumuz için biz çok eğlendik ve güldük ama bir yerlerde bir Japonun bu sahneler yüzünden harakiri yapmış ihtimalini de düşündük.
Jiufen'in sokaklarını ve kalabalığı takip ederek bilmeden gitseniz de heryeri görebilirsiniz. Amei Çay Evinin bulunduğu merdivenleri aşağı takip ederseniz solda eski sinema salonunu göreceksiniz.
Jiufen eski sinemasındaki nostaljik kafeterya
Japon görünümlü Jiufen sokakları
Jiufen'e nasıl gittik? Taipei ana istasyonundan TRA yazan lokal trenlere bindik ve 55 dakika sonra Ruifang Station'da indik. Sonrasında okları takip ederek Jiufen'e giden otobüslere bindik. Ruifang - Jiufen arası 15 dakika. Jiufen'e giden otobüslerin numaraları: 788/825/827/1062
Jiufen'e güya yağmur yağmadığı için gittik.. O kadar çok ıslandık ki, dönüşte otele uğrayıp üstümüzü değiştirmek zorunda kaldık. Çıkışta mutlaka gidilmesi gereken gece pazarlarından birini seçtik. Shilin Night Market. Bu pazarın aynı isimde bir de MRT durağı var Shilin MRT. Ama JianTan durağı pazara daha yakın. Çıkışında da pazara götüren bir sürü işaret var. Shilin pazarı bu iki metro istasyonu arasında uzanıyor. Kapalı bir bölümü daha var, giriş katında oyuncak satılıyor, bodrum katında yemek tezgahları var. Biz dışardaki tezgahları tercih ettik. İç güdülerimiz bizi yanıltmadı. Burda dünyanın en güzel pis kokulu tofusunu, Michelinli istiridye noodle çorbasını bulduk. Ayrıca Taiwanlılarla yanyana ocakbaşı keyfi yaptık. Geceyi elma şekeri yerine domates şekerleriyle bitirdik.
Jiufen'e güya yağmur yağmadığı için gittik.. O kadar çok ıslandık ki, dönüşte otele uğrayıp üstümüzü değiştirmek zorunda kaldık. Çıkışta mutlaka gidilmesi gereken gece pazarlarından birini seçtik. Shilin Night Market. Bu pazarın aynı isimde bir de MRT durağı var Shilin MRT. Ama JianTan durağı pazara daha yakın. Çıkışında da pazara götüren bir sürü işaret var. Shilin pazarı bu iki metro istasyonu arasında uzanıyor. Kapalı bir bölümü daha var, giriş katında oyuncak satılıyor, bodrum katında yemek tezgahları var. Biz dışardaki tezgahları tercih ettik. İç güdülerimiz bizi yanıltmadı. Burda dünyanın en güzel pis kokulu tofusunu, Michelinli istiridye noodle çorbasını bulduk. Ayrıca Taiwanlılarla yanyana ocakbaşı keyfi yaptık. Geceyi elma şekeri yerine domates şekerleriyle bitirdik.
Shilin Night Market
2. Gün
Taipei'in merkez camisi veya en büyük tapınağı olan Lungshan Tapınağında her sabah saat 6'da ve saat 8'de yaşlılar, bir saat boyunca hiç durmayan bir ritimlerle dua okuyorlar veya ilahi söylüyorlar. Tapınağın dışındaki yazıda bu duaların insanlara, hayvanlara ve çevreye adandığını anlıyoruz. Tapınak çok güzel ve etkileyici ama Taipei'in güzel tapınağı ilerki günlerde..
Taipei'in merkez camisi veya en büyük tapınağı olan Lungshan Tapınağında her sabah saat 6'da ve saat 8'de yaşlılar, bir saat boyunca hiç durmayan bir ritimlerle dua okuyorlar veya ilahi söylüyorlar. Tapınağın dışındaki yazıda bu duaların insanlara, hayvanlara ve çevreye adandığını anlıyoruz. Tapınak çok güzel ve etkileyici ama Taipei'in güzel tapınağı ilerki günlerde..
Lungshan Tapınağı
Lungshan'dan çıkar çıkmaz şifalı bitkilerin satıldığı değişik dükkanlarla dolu ara sokaklar var. Tapınağın ana kapısının tam karşısında da kocaman MRT durağı. Burdan hemen Taipei şehir manzarasını ve şehrin simgesi meşhur Taipei 101 binasını görmek üzere Elefant Mountain Trail'e doğru gidiyoruz.
Mochili ananas ekmeği sandwichi
Sabah ilahileri kaçırmamak için Çinli teyzede kahvaltı edemediğimizden, Fil Dağına çıkmak için vardığımız Xiangshan MRT durağından çıkar çıkmaz kahvaltı için yer arayışlarına başlıyorum. Belli ki zengin bir mahalle, kolejli zengin çocukların kahvaltı ettiği bir cafeye girip içine mochi dilimlenmiş Taiwan'ın meşhur ananas ekmeğinden yapılmış sandwichten alıyorum. Enerji topladıktan sonra Fil Dağına doğru yola çıkıyoruz. Okları takip ederek yolumuzu buluyoruz, Fil Dağı manzarasından çok doğasıyla etkiliyor bizi. Tropik ormanların içine dalıyoruz ve sabah sporu yapmaya gelmiş tatlı Çinli amcalarla selamlaşıyoruz.
Elefant Montain Trail
Manzara görülen birçok noktaya ulaştıktan sonra geri iniyoruz ve Taipei 101'e doğru gidiyoruz. Binanın içi lüks bir AVM. En üst kata çıkıp manzarayı ve binayı rüzgar ve depreme karşı stabil kalmasını sağlayarak koruma görevini yapan dev çelik denge topunu görmek üzere bilet almak için normal bir asansörle 5. kata çıkmak gerekiyor. 89. ve 101. katlara çıkan asansörler süper hızlı. Bunları çalıştığım için söylüyorum zira yağmur yağdığı ve hiçbirsey görünmediği için deliler gibi para vererek bu katlara çıkmadık :) Ama bilet satılan kattaki devasa ekranda güzel günlerde görülen Taipei manzarasını gördük.
Bizi gelecekten geçmişe doğru götürmesi için MRT'ye binmek için Taipei 101–World Trade Center durağına çıkan kapıdan binayı terkettik.
Chang Kai-Shek Anıtına yine aynı isimli MRT durağında inerek kolayca ulaştık. Çıkıştaki parkta değişik kuşlarla da karşılaştık. Anıt fotoğraflarda bu kadar etkileyici ve güzel durmuyordu. Taiwan'ın tarihi ile ilgili de bir sürü bilgi öğrendik. Her saat başı anıttaki askerlerin nöbet değişim seremonisi var.
Bizi gelecekten geçmişe doğru götürmesi için MRT'ye binmek için Taipei 101–World Trade Center durağına çıkan kapıdan binayı terkettik.
Chang Kai-Shek Anıtına yine aynı isimli MRT durağında inerek kolayca ulaştık. Çıkıştaki parkta değişik kuşlarla da karşılaştık. Anıt fotoğraflarda bu kadar etkileyici ve güzel durmuyordu. Taiwan'ın tarihi ile ilgili de bir sürü bilgi öğrendik. Her saat başı anıttaki askerlerin nöbet değişim seremonisi var.
Chang Kay Shek Anıtı, Taiwan'ın kahramanı, Eski Çin Cumhuriyeti Baskanı..
Chang Kai-Shek anıtını gezerken Çin'in karışık tarihiyle ilgili bilgi edindik. Anıtın çıkışındaki parkta yine değişik kuşlar ve ördeklerle karşılaştık. MRT'ye binip ana istasyona bağlı Beimen durağında indik ve tarihi Dihua Sokağına kadar yürüdük.
Dihua Street
Bu sokak tarihi binalar ve altlarındaki geleneksel Çin ilaçları, bitkileri satan değişik dükkanlar, cafeler, butiklerie cıvıl cıvıl bir sokak. Hava kararınca yani saat 18 gibi dükkanlar kapanıyor. Hemen yakınlarında Ningxia Gece Pazarı var. Yanlızca yemek tezgahlarının olduğu kısa bir sokak ama yine de Taiwan'ın en iyi gece pazarlarından sayılıyor. Biz Dihua Sokağı kapanınca yürüyerek önce heryerde tekne ve resimlerini gördüğümüz Dadaocheng Wharf/İskelesine gittik. İskelenin hemen yanında bir sürü renkli barakalar kurulmuş, herbiri birbirinden güzel küçük restoran. Oturma yerleri ya barakaların üst katında ya da nehrin hemen yanındaki banklarda. Işıklar, müzik ve gençler dolu, yağmur altında bile güzel bir ortam.
Dadaocheng Wharf
İskele çok güzel olsa da aklımız gece pazarlarında.. Yaklaşık 10 dakika yürüyerek Ningxia Night Market'a ulaştık. Burda kızartmış oreo'u keşfedene kadar; intizamla yapılmış buharda pişmiş küçük raviolilerden, tavada pişmiş börek gibi servis edilen raviolilerden, buharda pişmiş ekmekle hazırladıkları hamburgerlerden yedik.
Ningxia Gece Pazarı
Enerjimiz bitmediğinden ama bu küçük gece pazarı bittiğinden, metroya atlayıp cool mahallemize geri dönüp, cat cafe'lerden birine gidip birşeyler içmeye karar verdik(!) Cat Cafe'deki kedilerin herbiri birbirinden güzel ve değişik - bizimkiler duymasın- Girişte kuralları kabul edip girdik, kedileri kucağımıza almayacağız, şıkıştırmayacağız ve ıssırmayacağız.. Her 20 dakikası 150 Ntd, içecekler dahil.. Kedilerimizle geçirdiğimiz bedava anları özleyerek 20 dakika sonra çıkıyoruz, zaten 21 deyince kedilerin uyuma saati geldiği için kapanıyor.
Cat Cafe
3. GÜN
Sonunda renkli pofidik ekmekler satan Çinli teyzenin yerinde yöresel kahvaltımızı yapıyoruz. Herşeyi plastiklere sarmalarına artık alıştık. Kahveyi bile kağıt bardaklara doldurduktan sonra üzerini streçleyip yapıştırıyorlar, pipetle ayran kabını deler gibi streçi delip kahveyi öyle içmek gerekiyor. Çinli teyzede kahvaltı ederken biraz güneş görür gibi oluyoruz ve yine Taipei dışına çıkıp Yehlua Geo Park'a gitmeye karar veriyoruz. Volkanik oluşumların rüzgar ve dalgalarla değişik şekiller aldığı parkı meşhur eden simgesi Queens Head, İngiltere Kraliçesi Elisabeth'in profiline benzettikleri bir kaya. Bunun haricinde dondurmaya, prensese, doğumgünü mumlarına ve ayakkabiya benzetilen kayalar da var. Park harika deniz manzaralı ve orman içinde çok keyifli. Yine yağmur yağdığı ve haftaiçi olduğu için kimsecikler olmadan çok güzel fotoğraflar çekiliyoruz.
Sonunda renkli pofidik ekmekler satan Çinli teyzenin yerinde yöresel kahvaltımızı yapıyoruz. Herşeyi plastiklere sarmalarına artık alıştık. Kahveyi bile kağıt bardaklara doldurduktan sonra üzerini streçleyip yapıştırıyorlar, pipetle ayran kabını deler gibi streçi delip kahveyi öyle içmek gerekiyor. Çinli teyzede kahvaltı ederken biraz güneş görür gibi oluyoruz ve yine Taipei dışına çıkıp Yehlua Geo Park'a gitmeye karar veriyoruz. Volkanik oluşumların rüzgar ve dalgalarla değişik şekiller aldığı parkı meşhur eden simgesi Queens Head, İngiltere Kraliçesi Elisabeth'in profiline benzettikleri bir kaya. Bunun haricinde dondurmaya, prensese, doğumgünü mumlarına ve ayakkabiya benzetilen kayalar da var. Park harika deniz manzaralı ve orman içinde çok keyifli. Yine yağmur yağdığı ve haftaiçi olduğu için kimsecikler olmadan çok güzel fotoğraflar çekiliyoruz.
Queen's Head, Yehlua Park
Yehlua Park'a nasıl gittik: Yine çok kolay oldu. MRT B18 City Hall Durağında inip burdaki otobüs durağından 7. platformdan Yehlua otobüslerine bindik. (40ntd yaklaşık 1 saat 15 dakika) Yehlua Geo Park'a en yakın Yeliu Köyünde otobüsten inip GeoPark işaretlerini takip ederek yaklaşık 10 dakika yürüdük.
Dönüşte indiğimiz durağın karşısından yine otobüse binerek geri döndük. City Hall MRT Durağına gelmeden gördüğümüz bir MRT istasyonunda indik. Burdan Taipei'in en güzel tapınağı sayılan Dalongdong Baoan Temple'a gitmek üzere Yuanshan Durağında indik 10 dakika sonra karşımıza önce KonfüçyüsTapınağı çıktı, hemen yanında da merkez cami Lungshuan mi güzel yoksa Baoan Tapınağı mı sorusuna cevap aramaya koyulduk.
Konfüçyüs Tapınağı diğerine göre çok sade ama arka odalarda Konfüçyus'un son torunun hayattayken yaptığı başarıları anlatan bir oda var. Kendisi kaligrafi sanatını çok sevdiği için, mürekkepli mühürlerde hazırlanmış yazıları Konfüçyüs kartpostallarına basarak ziyaretçiler için hazırlanan hediyelerden arkadaşlarıma hatıra kitap ayıracı olarak hemen aldım.
Dönüşte indiğimiz durağın karşısından yine otobüse binerek geri döndük. City Hall MRT Durağına gelmeden gördüğümüz bir MRT istasyonunda indik. Burdan Taipei'in en güzel tapınağı sayılan Dalongdong Baoan Temple'a gitmek üzere Yuanshan Durağında indik 10 dakika sonra karşımıza önce KonfüçyüsTapınağı çıktı, hemen yanında da merkez cami Lungshuan mi güzel yoksa Baoan Tapınağı mı sorusuna cevap aramaya koyulduk.
Konfüçyüs Tapınağı diğerine göre çok sade ama arka odalarda Konfüçyus'un son torunun hayattayken yaptığı başarıları anlatan bir oda var. Kendisi kaligrafi sanatını çok sevdiği için, mürekkepli mühürlerde hazırlanmış yazıları Konfüçyüs kartpostallarına basarak ziyaretçiler için hazırlanan hediyelerden arkadaşlarıma hatıra kitap ayıracı olarak hemen aldım.
Konfüçyüs Tapınağı
Konfüçyüs Tapınağı'nın biraz ilersinde bulunan parkın tam arkasındaki ilgi çekici girişi görünce, buranın Taiwan'ın en güzel tapınağı olduğuna hemen karar verdik. Dalongdong Baoan Tapınağına akşam saatlerinde gelmekle çok iyi etmişiz. Güneş ışığının kaybolmasıyla birlikte tek tek yanan rengarenk fenerlerin ışıkları ve her yeri saran tütsü dumanları ortam gerçekten çok etkileyici bir hal aldı.
Buaraya akşam saatleirnde gelmenin bir başka iyi yanı da, hemen bir sokak ötesinde başlayan gece pazarı Dalong Street Night Market.
Buaraya akşam saatleirnde gelmenin bir başka iyi yanı da, hemen bir sokak ötesinde başlayan gece pazarı Dalong Street Night Market.
Baoan Temple
4. Gün
Bugün ilk gün Jiufen'den sonra yağmur ve yetersiz zaman nedeniyle devam edemediğimiz rotamıza geri dönmek üzere hemen Roufan'a doğru trene biniyoruz. Ruifang'da inerek meşhur tarihi tren hattı Pingxi Line'a biniyoruz. Bu hat 1921'de Japonların yönetimi sırasında kömür taşımak için inşa edilmiş. Şimdilerde turist tren hattı olarak, şelalesi ve fener festivali ile ünlü Shifen ve kedilerin hüküm sürdüğü Houtong Köyleri arasında işliyor.
Bugün ilk gün Jiufen'den sonra yağmur ve yetersiz zaman nedeniyle devam edemediğimiz rotamıza geri dönmek üzere hemen Roufan'a doğru trene biniyoruz. Ruifang'da inerek meşhur tarihi tren hattı Pingxi Line'a biniyoruz. Bu hat 1921'de Japonların yönetimi sırasında kömür taşımak için inşa edilmiş. Şimdilerde turist tren hattı olarak, şelalesi ve fener festivali ile ünlü Shifen ve kedilerin hüküm sürdüğü Houtong Köyleri arasında işliyor.
Shifen Köyünde iner inmez tren raylarında fener uçuşturan yerli turistlerle karşılaşıyoruz. Dükkanlarda neredeyse sadece fener temalı hediyelik eşyalar satılıyor. Tren rayların iki yanına kurulmuş dükkanlardan oluşan sokak ve birkaç arka sokaktan sonra köy bitiyor ve 10 dakika doğa içinde keyifli bir yürüyüşle, biri büyük diğeri asma iki körüden geçerek şelaleye ulaşıyoruz. İzlanda'nın muhteşem şelalerinden sonra beklenimiz düşük de olsa şelale ve etrafındaki yürüyüş yolu bizi memnun ediyor. Şelaleye bakan kafelerde birseyler içtikten sonra kedi köyüne gitmek üzere geri dönüyoruz.
Shifen Şelalesi
Shiufen Köyünde fener çılgınlığı
|
|
Shifen'den sonra 1 saatte 1 kez geçen Pingxi Trenine yetişerek çok merak ettiğimiz Houtong Cat Village'e gittik. Hava çok yağmurlu olduğu için keyfine düşkün kedilerden fazla göremeyeceğimizi bile bile gittiğimiz Houtong Köyünün tren istasyonunda bizi kaprissiz kediler karşılıyor. İstasyonun sağına ve soluna kurulmuş köyün manzaralı ve kedi temalı sokaklarının hemen hemen hepsini yağmur olsa da geziyoruz. Herşey kediler için yapılmış, dükkanlarda kedisiz bir şey bulmak mümkün değil. Güneşli havada kedilerin manzaralı duvarlara yayılarak harika fotoğraflar çıkacağına hayıflanarak köyü terk ediyoruz..
Houtong Cat Village
Dönüşümüzde en meşhur gece pazarlarından seçtiğimiz Linjiang Street Night Market'ta Michelin yıldızlı mısır, buharda hamburger, kokulu kızarmış tofu, buharda ravioli ve değişik ne bulduysak yedik. Burayı şimdiye kadar gittiğimiz en iyi gece pazarları seçtik.
Linjiang Street Night Market
5. Gün
Geçmişe yolculuk yapmış gibi hissettiren eski sokakları çok sevdiğimizden, turistik olmayan , bulunduğumuz yere uzak ama otantik Sanxia Old Street'e gitmeye karar verdik. Çinli teyzede raviolili kahvaltımızı yaptıktan sonra MRT ile Banqiao Flower Market'a kadar gittik, çiçek pazarını ve bitmeyen orkide tezgahlarına hayran hayran baktıktan sonra Sanxia Old Street'e doğru giden bir otobüse atladık.
Geçmişe yolculuk yapmış gibi hissettiren eski sokakları çok sevdiğimizden, turistik olmayan , bulunduğumuz yere uzak ama otantik Sanxia Old Street'e gitmeye karar verdik. Çinli teyzede raviolili kahvaltımızı yaptıktan sonra MRT ile Banqiao Flower Market'a kadar gittik, çiçek pazarını ve bitmeyen orkide tezgahlarına hayran hayran baktıktan sonra Sanxia Old Street'e doğru giden bir otobüse atladık.
Banqiao Flower Market
Otobüsten şoförün tavsiye ettiği durakta inip Sanxia Sokağına gelmeden önceki lokal sebze ve balık pazarı kurulmuş cıvıl cıvıl bir sokaktan geçtik. Sanxia'ya vardığımızı hemen anladık, sokağın girişinde, çok iştahımızı açmayan görünüşteki Taiwan usulü kruvasanlardan yedik ve keyfimiz hemen yerine geldi, meğer çok lezzetlilermiş. Tüm sokağı keyifle gezdik. Daha çok yerli turizme hitap eden hediyelik eşya, kafe ve tapınaklarla şirin bir cadde. Ama zamanı kısıtlı olanlar için bu kadar yol gitmeye değmeyebilir.
Sanxia Old Street
Dönüşte yine Taipei'e doğru giden bir otobüse binip en yakın MRT istasyonunda inerek Beitou'a gittik. Kırmızı Hattaki MRT Beitou İstasyonunda inip, sadece bir durakla Xinbeitou'ya götüren Pembe Hatta bindik. Pembe hat Beitou mahallesinin turistik hattı gibiydi, trenlerde bölgeyle ilgili bir sürü broşür vardı.
Beitou Creek. Meditasyon yapmak için gelinen Beitou deresi.
İstasyondan çıktıktan sonra önümüzde uzanan parka doğru yürüdük. Beitou kaplıcalarıyla ünlü bir mahalle. Kaplıcaların bazıları Japon onsen tarzı, bay/bayan ayrı veya Taiwan tarzı karışık. Parkın ortasındaki halka açık kaplıca Taiwan tarzı yani karışık, 2 saatlik ücreti sadece 40NTD (yaklaşık 1.5 eur). Açık havadaki kaplıcaları dışardan da bir parça görüp karar vermek mümkün. Yaşlı Taiwanlı amca ve teyzelerin çantalarıyla geldikleri bu kaplıca yerine, önümüzden geçen otobüsle 10 dakika kıvrımlı yokuşlu yolla tırmandığımız tarihi Japon stili bir kaplıcayı tercih ettik.
Marshal Zen Garden
Marshal Zen Garden adındaki bu kaplıca tesisi Japon sömürgesi döneminde 1920'de yapılmış. Daha sonra Marshal Zhang Xue-liang isimli Çinli liderin hayatı boyu hapse kapatıldığı bu tesis hem müze, hem çay evi, hem restoran hem kaplıca hem de nefis manzaralı bir bahçe.
Çay salonunda 2. Dünya Savaşında kamikaze pilotlarının son görevleri öncesi gelip eğlendikleri salon şimdi çay salonu olarak kullanılıyor.
Burda çayımızı içip yanında gelen çeşit çeşit tatlıları tattıktan sonra kaplıca için seçtiğimiz Japon tarzı özel odadaki küvetimizde rahatladık. Termal sıcacık su yüzünden devamlı buharlanan kocaman camımızdan kararan Taipei manzarası izledik.
Çay salonunda 2. Dünya Savaşında kamikaze pilotlarının son görevleri öncesi gelip eğlendikleri salon şimdi çay salonu olarak kullanılıyor.
Burda çayımızı içip yanında gelen çeşit çeşit tatlıları tattıktan sonra kaplıca için seçtiğimiz Japon tarzı özel odadaki küvetimizde rahatladık. Termal sıcacık su yüzünden devamlı buharlanan kocaman camımızdan kararan Taipei manzarası izledik.
Marshal Zen Garden'da özel odalı onsenimiz
Kaplıca sularında rahatlamamız çok uzun sürmedi. Taipei'deki son gecemizi Rahoe Street Night Market'ta en sevdiğimiz yemekleri tekrar tadarak ve listemizde kalan yiyemediğimiz son yemekleri arayarak geçirmeye karar verdik. Rahoe de en iyi gece pazarlarından biriymiş, yeni yine yeniden Taiwan gece pazarları ve yemeklerinden çok memnun kaldık.
Rahoe Street Night Market
6. Gün
Son günümüz, akşamı yolculuk yapacağımız için valizlerimizi hazırladık, aklımızda ve listemizde kalanları gerçekleştirmek ve alacaklarımızı almak için son günümüz. Aklımızda Lungshao Tapınağına giderken gördüğümüz ama sabah saatlerinde daha açılmamiş eski sokak Bopiliao Historic Block ve tapınağın arka sokaklarında şifalı bitkiler satan dükkanlar var.
Son günümüz, akşamı yolculuk yapacağımız için valizlerimizi hazırladık, aklımızda ve listemizde kalanları gerçekleştirmek ve alacaklarımızı almak için son günümüz. Aklımızda Lungshao Tapınağına giderken gördüğümüz ama sabah saatlerinde daha açılmamiş eski sokak Bopiliao Historic Block ve tapınağın arka sokaklarında şifalı bitkiler satan dükkanlar var.
BOPILIAO HISTORIC BLOCK
Qing Hanedanlığı zamanında iki ana mahalleyi birbirine bağlayan önemli bir cadde konumundayken, Japonlar zamanında, şimdi yürüdüğümüz caddenin yapılmasıyla arka sokak konumuna düşen BOPILIAO yenilenerek canlandırılmış. Binaların bir kısmı oda şeklinde müzelerle doldurulmuş, onun haricinde fazla ilginç bir ortam yok.
Herbal Market, sifalı bitkiler pazarı
Lungshuan Tapınağının MRT durağından çay taralarının üzerinden teleferikle geçmek üzere yola çıkmadan önce, ilginç bitkilerle dolu dükkanların bulunduğu sokaktan geçip alışveriş yapan insanları izledik.
Maokong Gondola
Taepei Zoo Hayvanat bahçesi MRT durağında inip Maokong Gondola teleferiğe gidiyoruz. Teleferik haftasonu olduğu için hava yağmurlu da olsa çok dolu. Easy card'la ödeme yapabildiğimizi bilet aldıktan sonra öğreniyoruz. Altı cam olan kabinlerin sırası daha kısa diye akıllılık edip orda beklemeye başlıyoruz ama meğer camlı daha az kabin olduğu için bekleme süres daha uzunmuş. Yine de beklememize değmiş, en azından tek yön bu şekilde gitmek çok keyifli, ama dönüşte sıra beklememek için normal kabinlere biniyoruz. Teleferik oldukça uzun ve keyifli. Ara duraklarda inerek tapınak gezmek de mümkün. Biz en son durağa kadar gidip, fotoğraf çekip geri dönmeyi tercih ettik. Taiwan'daki son günümüzde bile yağmur yakamızı bırakmadı. Biran önce geri dönüp son alışverişimizi yapıp havalimanına gitmemiz gerekiyordu.
|
1. Gün Yöresel kahvaltı Jiufen Köyü Shilin Gece Pazarı 2. Gün Longshan Tapınağı Fil Dağı Parkuru Taipei 101 Chang Kai Shek Anıtı Dihua Old Street Rıhtım Ningxia Gece Pazarı Ximending Cat Cafe |
3. Gün Yehua Geo Park Konfüçyüs Tapınağı Boan Tapınağı Dalong Gece Pazarı 4. Gün Pingxi Treni Shifen Köyü Shifen Şelalesi Houtong Kedi Köyü Linjiang St. Night Market |
5. Gün Sanxia Old Street Beitou Köyü Marshal Zen Kaplıca Tesisi Rahoe Street Night Market 6. Gün Bopiliao Historcal Block Şifalı bitki Pazarı Teleferik Ximending Shopping TPE Havalimanı Bye Bye Taiwan |